Ana içeriğe atla

Sünnet Nedir ?

Sünnet, sözlükte yol demektir. Yolun iyisine de kötüsüne de sünnet denir. Yalın halde söylendiği zaman “güzel yol” anlamındadır.  Kur’ân-ı Kerîm’de bu kelime, devamlı âdet, kâinâtın düzeninde geçerli olan tabiî kanunlar, gidilen yol gibi anlamlarda kullanılır. Bir de sünnetullah terimi vardır. Bu, Allah’ın koyduğu kurallar, toplumların hayatlarında görülen ilerleme, gerileme ve hatta yok olmada geçerli olan ilâhî kanunlar demektir.
Terim olarak sünnet, söz, fiil ve takrirleri ile Hz. Peygamber’in İslâm’ı yaşayarak yorumlaması demektir. Bu anlamda sünnet, hadisten daha kapsamlıdır.  Nitekim “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmazsınız: Allah’ın kitabı ve Resûlü’nün sünneti..”(Mâlik, Muvatta’, Kader 3) hadisinde bu anlam açıkca görülmektedir. Hz. Peygamber’e nisbet edilen her şeyin yazılı metni mânasında hadis, günümüzde sünnet  yerine de kullanılmaktadır. Artık bugün hadis deyince sünnet, sünnet deyince hadis anlaşılmaktadır. Sünnetin çoğulu sünen olduğu gibi Hz. Peygamber’in söz, fiil ve takrirlerine ait  hadisleri içeren kitaplardan bir kısmının adı da Sünen’dir.
Başlangıçta  hadisin, Hz. Peygamber’in sözlerini, sünnetin  ise, fiil ve uygulamalarını ifade etmek için kullanılması, hadisi sünnetten ayrı düşünmek için yeterli değildir. Bu birlik, sünnete, kendine ait olmayan bir unsuru yamamak, ona kendisinden olmayan bir şeyi katmak mânasına asla gelmez. Bu yöndeki müsteşrik iddialarına kulak asmamak gerekir. Zaten sünnet, hadis kitaplarında gördüğümüz hadis metinleri değil, onların ifade ettiği mânalardır.
 Sünnet, Kur’ân’ın açıklayıcısı olduğu için Kur’ân-ı Kerîm’den hemen sonraki ikinci delildir. Kur’an, okunan vahiy; sünnet, rivayet olunan vahiy  (Şâfiî, Risâle, s. 91-92); hadis ise,  “rivayet edilen sünnet” (Kâsımî, Kavâidü’t-tahdîs, s. 35-38; Cezâirî, Tevcîhü’n-nazar, s. 2)  demektir.

Hadis kitaplarımız, rivayet olunan vahiy demek olan sünnetin yazılı belgeleri ile doludur. Bu belgelerin niteliklerine göre farklı ve özel terimlerle ifade edilmesi ve değişik hükümlere bağlanması ilmî bir meseledir. Bu nitelikleri ve terimleri Hadis Usûlü İlmi tayin ve tesbit etmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İbrahim, İshak ve Yakup

İbrahim, tektanrıcı dinlerin atası olarak görülür. Oğulları İshak (Sara’dan), İsmail (Hacer’den) ve onların neslinden gelenlerin Musevilik ile İslam’ı kurduğuna inanılır. Eski Ahit’in Yaratılış bölümünde anlatılanlara göre, İbrahim, Ur’da yaşayan ve o zamanlar Abram olarak anılan genç bir adamken, Tanrı ona görünür ve Kenan ülkesine doğru seyahat etmesini buyurur. Yaşı ilerleyince, İbrahim hiç çocuğu olmayacağı endişesine kapılır. Sonraları Sara olarak anılan eşi Sarai, kısır gibi görünmektedir. O nedenle Sarai, cariyesi Hacer ile İbrahim’in birlikte olmasına izin verir. Hacer, İbrahim’in ilk oğlu İsmail’i doğurur. Bunun üzerine Sarai, kızgınlık ve kıskançlığından, Abram’a Hacer ile İsmail’i kovdurur. Sonrasında Tanrı, Abram ile bir anlaşma yapar. Hizmeti ve sadakati karşılığında, Tanrı ona Sarai’den bir oğul verecek ve ondan büyük bir ırk doğacaktır. Kenan ülkesi de onların olacaktır. Bu anlaşmanın bir göstergesi olarak, Abram doksan dokuz yaşındayken adını İbrahim olarak, Sarai d...

Adab-ı Muaşeret (Ahlak Kuralları)

    ADAB     Ahlak,terbiye ve nezaket kuralları. Birini ziyafete davet etmek manasını ifade eden edeb, İslam'ın güzel saydığı söz ve davranışlardır. Bu itibarla edep, insanların kendisine davet olunan bilimum hayır, zarâfet, usluluk ve güzel ahlak demektir. Edeb, insanı ayıplanma ve kötülenme sebeplerinden koruyan nefsin köklü bir kuvvetidir.     Ayet ve Hadisler Işığında Adab-ı Muaşeretten Örnekler *** Herkese karşı tatlı dilli, güler yüzlü açık kalbli olmak. Allah iyi huylu güler yüzlü kimseyi sever. *** Herkes ile güzel görüşmek, halka eziyet vermekten sakınmak. "Müslüman diğer müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kişidir." *** Kötülüğe karşı iyilikte bulunmak ve halkın eziyetlerine karşı sabırlı olmak. Allah katında sıddîkların mertebelerine erişmek için zulmedeni affetmek, irtibatı kesenle irtibat kurmak esirgeyene esirgemeden vermek gerekir. *** Küskünlüğe, dargınlığa, düşmanlığa son vermek. Müslümanın müslümanla üç g...

Tevrat Hakkında Kısa Bilgi

Tevrat Museviliğin kutsal kitabını oluşturan kitapların ilk beşine veya “Musa’nın Beş Kitabı”na genel olarak verilen isimdir. Hıristiyanlar bu kitapları diğer Musevi metinleri ile beraber Eski Ahit olarak ele alırlar. Tevrat kelimesi aynı zamanda sözlü geleneklerin yanı sıra pek çok metni de kapsayan Musevi hukukunun tamamı için de kullanılabilir. Musa’nın Beş Kitabı, Musevi inancını yönlendiren 613 yasanın temelini oluşturur ve dünyanın en büyük üç tektanrıcı inancı –Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam– için esastır. Kitaplar şu şekilde özetlenebilir: YARATILIŞ (Tekvin): Yaratılış hikâyesinin yanı sıra İsrailoğulları’nın, İbrahim, İshak ve Yakup ile ailelerinin tarihini de anlatır. ÇIKIŞ (Mısır’dan Çıkış): Musa’nın On Emir’i alması da dahil olmak üzere, Mısır’dan Kenan’a yapılan toplu göçü aktarır. LEVİLİLER (Leviticus): İbadet kurallarını ve usullerini içerir. SAYILAR (Çölde Sayım): İsrailoğulları’nın çölde yaptıkları yolculukla ilgilidir. TESNİYE (Yasanın Tekrarı): Musa’nı...