Ana içeriğe atla

ÂYET

Lûgat mânâsı "açık alâmet" demektir(ı). Türkçe'de kullanılan "bellik", Farsça'daki "nişane" kelimeleri de aynı anlamdadır.(2) Âyet kelimesinin çoğulu ayât'tır. Genel olarak bir şeyin tanınmasına sebep olan emare mânâsına da kullanılır. Allah (cc)'ın varlığına delâlet eden her şeye de "ayet" denilmiştir (3)

Istılâhî olarak: "Sûrelerin içinde; evvelinde ve sonunda munkati olan, mürekkep bir kelâmdır" şeklinde tarif olunmuştur.(4) Kur'ân-ı Kerirmdeki bütün âyetlerin; bizzat Resûl-ü Ekrem (sav) tarafından tertib olunduğu sabittir. Dolayısıyle bu hususta hiçbir kimsenin ictihadından veya reyinden söz edilemez . Meselâ; harf-i mukatta'dan Elif Lâm-Mim bir âyet olduğu halde; Elif Lâm-Ra bir âyet değil, âyetten bir cüzdür. Eğer bu hususta kıyas sözkonusu olsaydı, durum farklı olurdu. Âyetlerin tertibi tevkifî olduğu gibi, bize ulaşması da tevatür yoluyla sabittir (6).

Kur'ân-ı Kerim'den olduğu sabit olan; herhangi bir âyeti inkâr eden kimsenin küfrü üzerinde ittifak edilmiştir.(7) Bu sebeple insanların hevâlarından kaynaklanan bir ideolojiye itikad eden kimsenin müslümanlığından sözedilemez. Çünkü bütün ideolojilerde Kur'ân-ı Kerim'in birçok âyetini inkâr sözkonusudur. Bunun aksine tek bir delil göstermek mümkün değildir. Dolayısıyle Kelime-i Şehadet getiren bir mü'min; bütün ideolojileri inkâr etmek zorundadır. Aksi takdirde sentez bir itikad ve irtidat sözkonusu olur. Unutmayalım ki, İslâm; bir ideoloji değil, kıyâmete kadar bâki olan bir dindir.

KAYNAKLAR

(1) İsmail b. Hammed el-Cevherî, c·.s-Sıhhah, Mısır,1956, c. VI, sh.2275, İslâm Ansiklopedisi, c. II, sh.63.

(2) M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân D, İst.1935, c.I, sh.23.

(3) Doç. Dr. İsmail Cerrahoğlu, Tefsir Usûlü, Ank.1971, sh.52.

(4) İslâm Ansiklopedisi, c. II, sh.64, Ayrıca bkz., Doç. Dr. İsmail Cerrahoğlu,a.g.e., sh.52.

(5) Şah Veliyullah Ahmed İbn Abdurrahman ed-Dihlevî, el-Fevzü'l-Kebir fi Usuli't-Tefsir,1980, sh.88, vd. Ayrıca bkz. Doç. Dr. İ. Cerrahoğlu, a.g.e., sh.53.

(6) Abdülaziz el-Buhari, Keşfü'l-Esrar, İst.1308, c. II, sh.361.

(7) Aliyyü'l Kari, Şerhu's-Şifâ, İst.1309, c. II, sh.525 vd. Ayrıca bkz.: Feteva-i Hindiyye, c. II, sh.266 vd.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İbrahim, İshak ve Yakup

İbrahim, tektanrıcı dinlerin atası olarak görülür. Oğulları İshak (Sara’dan), İsmail (Hacer’den) ve onların neslinden gelenlerin Musevilik ile İslam’ı kurduğuna inanılır. Eski Ahit’in Yaratılış bölümünde anlatılanlara göre, İbrahim, Ur’da yaşayan ve o zamanlar Abram olarak anılan genç bir adamken, Tanrı ona görünür ve Kenan ülkesine doğru seyahat etmesini buyurur. Yaşı ilerleyince, İbrahim hiç çocuğu olmayacağı endişesine kapılır. Sonraları Sara olarak anılan eşi Sarai, kısır gibi görünmektedir. O nedenle Sarai, cariyesi Hacer ile İbrahim’in birlikte olmasına izin verir. Hacer, İbrahim’in ilk oğlu İsmail’i doğurur. Bunun üzerine Sarai, kızgınlık ve kıskançlığından, Abram’a Hacer ile İsmail’i kovdurur. Sonrasında Tanrı, Abram ile bir anlaşma yapar. Hizmeti ve sadakati karşılığında, Tanrı ona Sarai’den bir oğul verecek ve ondan büyük bir ırk doğacaktır. Kenan ülkesi de onların olacaktır. Bu anlaşmanın bir göstergesi olarak, Abram doksan dokuz yaşındayken adını İbrahim olarak, Sarai d...

Adab-ı Muaşeret (Ahlak Kuralları)

    ADAB     Ahlak,terbiye ve nezaket kuralları. Birini ziyafete davet etmek manasını ifade eden edeb, İslam'ın güzel saydığı söz ve davranışlardır. Bu itibarla edep, insanların kendisine davet olunan bilimum hayır, zarâfet, usluluk ve güzel ahlak demektir. Edeb, insanı ayıplanma ve kötülenme sebeplerinden koruyan nefsin köklü bir kuvvetidir.     Ayet ve Hadisler Işığında Adab-ı Muaşeretten Örnekler *** Herkese karşı tatlı dilli, güler yüzlü açık kalbli olmak. Allah iyi huylu güler yüzlü kimseyi sever. *** Herkes ile güzel görüşmek, halka eziyet vermekten sakınmak. "Müslüman diğer müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kişidir." *** Kötülüğe karşı iyilikte bulunmak ve halkın eziyetlerine karşı sabırlı olmak. Allah katında sıddîkların mertebelerine erişmek için zulmedeni affetmek, irtibatı kesenle irtibat kurmak esirgeyene esirgemeden vermek gerekir. *** Küskünlüğe, dargınlığa, düşmanlığa son vermek. Müslümanın müslümanla üç g...

Tevrat Hakkında Kısa Bilgi

Tevrat Museviliğin kutsal kitabını oluşturan kitapların ilk beşine veya “Musa’nın Beş Kitabı”na genel olarak verilen isimdir. Hıristiyanlar bu kitapları diğer Musevi metinleri ile beraber Eski Ahit olarak ele alırlar. Tevrat kelimesi aynı zamanda sözlü geleneklerin yanı sıra pek çok metni de kapsayan Musevi hukukunun tamamı için de kullanılabilir. Musa’nın Beş Kitabı, Musevi inancını yönlendiren 613 yasanın temelini oluşturur ve dünyanın en büyük üç tektanrıcı inancı –Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam– için esastır. Kitaplar şu şekilde özetlenebilir: YARATILIŞ (Tekvin): Yaratılış hikâyesinin yanı sıra İsrailoğulları’nın, İbrahim, İshak ve Yakup ile ailelerinin tarihini de anlatır. ÇIKIŞ (Mısır’dan Çıkış): Musa’nın On Emir’i alması da dahil olmak üzere, Mısır’dan Kenan’a yapılan toplu göçü aktarır. LEVİLİLER (Leviticus): İbadet kurallarını ve usullerini içerir. SAYILAR (Çölde Sayım): İsrailoğulları’nın çölde yaptıkları yolculukla ilgilidir. TESNİYE (Yasanın Tekrarı): Musa’nı...