İslam’da Şeriat veya kanun, dinî uygulamayla birbirinden ayrılmaz şekilde bağlı temel önemdedir.
İslam bilgini Seyit Hüseyin Nasır, şu analojiyi önerir: Büyük bir çember hayal edin. Çemberin tüm çevresi, Şeriat’tır. Her Müslüman çemberin çapı (Tarikat veya Yol) boyunca çemberin merkezine (Hakikat veya Gerçeklik) doğru yolculuğuna başlamalıdır. Bir Müslüman Şeriat’a itaat etmeden de bir Müslüman sayılabilmesine rağmen, yola başlamadan Hakikat’e erişemez.
Şeriat’ın dışına düşen bir toplum alanı yoktur. İki bölgeye ayrılabilir: İbadet veya tapınmayla ilgili kanunlar ve muamelat, ticarî işlemlerle ilgili kanunlar. Muamelat tüm toplumsal, siyasî ve ekonomik ilişkileri kapsar.
Şeriatta beş kategorik kural vardır:
ŞART: Örneğin beş vakit namaz
TAVSİYE EDİLEN: Örneğin yardım
İLGİSİZ: Örneğin birinin beslenirken tercih ettiği sebzeler
KINANAN: Örneğin boşanma
YASAKLI: Örneğin cinayet, domuz yemek, alkol tüketmek
Zaman geçtikçe çeşitli hukuk bilginlerinin, biri diğerinden farklılaşır ve Sünnî İslam’da dört ayrı düşünce okulu ortaya çıkar. Bununla beraber büyük oranda, ve İslam’ın temel ibâdet ve gerekliliklerinin tamamında, mevcut beş ekol (dört Sünni, bir Şiî) aynı fikirdedir.
Şiî ve Sünnîler arasında önemli bir ayrım, Şeriat’ın temel kaynakları veya içtihat kavramı çevresinde döner. Sünnîler, onuncu yüzyıldan beri içtihat metinlerinin yoruma kapalı olduklarına inanırlar. Ancak Şiîler, yasaların moderniteye uyarlanması gerektiğini, bunun için içtihadı belirli aralıklarla tekrar gözden geçirmenin görevleri olduğuna inanır.
EK BİLGİLER:
1. Şeriat’ın, Tanrı’nın (Allah’ın) değişmez yasası olduğuna inanılır ve Şiîler bile yalnızca yorumlamaya inanır; yeni kurallar yaratmamak konusunda dikkatlidirler.
2. Müslümanlar, domuz veya Allah adına kesilmemiş herhangi bir et yemeye izinli değillerdir. Maymun, köpek, kedi ve çoğu etoburu yemekten de men edilmişlerdir.
İslam bilgini Seyit Hüseyin Nasır, şu analojiyi önerir: Büyük bir çember hayal edin. Çemberin tüm çevresi, Şeriat’tır. Her Müslüman çemberin çapı (Tarikat veya Yol) boyunca çemberin merkezine (Hakikat veya Gerçeklik) doğru yolculuğuna başlamalıdır. Bir Müslüman Şeriat’a itaat etmeden de bir Müslüman sayılabilmesine rağmen, yola başlamadan Hakikat’e erişemez.
Şeriat’ın dışına düşen bir toplum alanı yoktur. İki bölgeye ayrılabilir: İbadet veya tapınmayla ilgili kanunlar ve muamelat, ticarî işlemlerle ilgili kanunlar. Muamelat tüm toplumsal, siyasî ve ekonomik ilişkileri kapsar.
Şeriatta beş kategorik kural vardır:
ŞART: Örneğin beş vakit namaz
TAVSİYE EDİLEN: Örneğin yardım
İLGİSİZ: Örneğin birinin beslenirken tercih ettiği sebzeler
KINANAN: Örneğin boşanma
YASAKLI: Örneğin cinayet, domuz yemek, alkol tüketmek
Zaman geçtikçe çeşitli hukuk bilginlerinin, biri diğerinden farklılaşır ve Sünnî İslam’da dört ayrı düşünce okulu ortaya çıkar. Bununla beraber büyük oranda, ve İslam’ın temel ibâdet ve gerekliliklerinin tamamında, mevcut beş ekol (dört Sünni, bir Şiî) aynı fikirdedir.
Şiî ve Sünnîler arasında önemli bir ayrım, Şeriat’ın temel kaynakları veya içtihat kavramı çevresinde döner. Sünnîler, onuncu yüzyıldan beri içtihat metinlerinin yoruma kapalı olduklarına inanırlar. Ancak Şiîler, yasaların moderniteye uyarlanması gerektiğini, bunun için içtihadı belirli aralıklarla tekrar gözden geçirmenin görevleri olduğuna inanır.
EK BİLGİLER:
1. Şeriat’ın, Tanrı’nın (Allah’ın) değişmez yasası olduğuna inanılır ve Şiîler bile yalnızca yorumlamaya inanır; yeni kurallar yaratmamak konusunda dikkatlidirler.
2. Müslümanlar, domuz veya Allah adına kesilmemiş herhangi bir et yemeye izinli değillerdir. Maymun, köpek, kedi ve çoğu etoburu yemekten de men edilmişlerdir.
Yorumlar
Yorum Gönder